Zephyrnet Logosu

IoT Siber Güvenlik Uyumluluğuna İlişkin Yaygın Yanılgıları Anlamak

Tarih:

IoT Siber Güvenlik Uyumluluğuna İlişkin Yaygın Yanılgıları Anlamak

Nesnelerin İnterneti (IoT), verimliliği ve rahatlığı artırmak için çeşitli cihaz ve sistemleri birbirine bağlayarak yaşama ve çalışma şeklimizde devrim yarattı. Ancak bu artan bağlantıyla birlikte, hassas verileri korumak ve yetkisiz erişimi önlemek için güçlü siber güvenlik önlemlerine duyulan ihtiyaç da ortaya çıkıyor. IoT siber güvenlik uyumluluğu, bu birbirine bağlı cihazların güvenliğini ve bütünlüğünü sağlamada çok önemlidir. Ne yazık ki, Nesnelerin İnterneti siber güvenlik uyumluluğuyla ilgili ele alınması gereken birçok yaygın yanlış kanı var.

Yanılgı 1: Nesnelerin İnterneti cihazları siber suçlular için çekici hedefler değildir.

En yaygın yanılgılardan biri, IoT cihazlarının, sınırlı işlem güçleri veya değerli veri eksikliği nedeniyle siber suçlular için çekici hedefler olmadığıdır. Ancak bu varsayım gerçeklerden uzaktır. IoT cihazları genellikle bilgisayar korsanlarının daha büyük ağlara veya hassas bilgilere erişim sağlaması için giriş noktaları görevi görür. Örneğin, güvenliği ihlal edilmiş bir akıllı termostat, bir saldırgana tüm ev ağına sızmak için bir yol sağlayabilir. Bağlı herhangi bir cihazın siber suçlular için potansiyel bir hedef olabileceğinin farkında olmak önemlidir.

Yanılgı 2: IoT cihazları için genel siber güvenlik standartlarına uyum yeterlidir.

Birçok kuruluş, ISO 27001 veya NIST Siber Güvenlik Çerçevesi gibi genel siber güvenlik standartlarına uymanın, IoT cihazlarını güvence altına almak için yeterli olduğuna yanlışlıkla inanıyor. Ancak IoT cihazlarının, belirli uyumluluk önlemleri gerektiren benzersiz özellikleri ve güvenlik açıkları vardır. Bu cihazların genellikle sınırlı bilgi işlem kaynakları vardır ve bu da geleneksel güvenlik kontrollerinin uygulanmasını zorlaştırır. Ayrıca IoT cihazları, geleneksel BT varlıklarına kıyasla daha uzun yaşam döngülerine sahip olabilir ve bu da onları gelişen tehditlere karşı daha duyarlı hale getirebilir. Endüstriyel İnternet Konsorsiyumu (IIC) tarafından hazırlanan IoT Güvenlik Uyumluluk Çerçevesi gibi, IoT için özel olarak tasarlanmış uyumluluk çerçeveleri, yeterli korumayı sağlamak için dikkate alınmalıdır.

Yanlış Kanı 3: IoT siber güvenlik uyumluluğundan yalnızca üreticiler sorumludur.

Bir diğer yanılgı ise IoT siber güvenlik uyumluluğunu sağlama sorumluluğunun yalnızca üreticilere ait olduğudur. Üreticiler, cihazın geliştirme ve üretim aşamalarında güvenlik önlemlerinin uygulanmasında önemli bir rol oynasa da sorumluluk onları da aşıyor. IoT cihazlarını dağıtan kuruluşların da ağlarının güvenliğini sağlamak ve uyumluluğu sağlamak için proaktif adımlar atması gerekiyor. Bu, aygıt yazılımının düzenli olarak güncellenmesini, güçlü erişim kontrollerinin uygulanmasını ve şüpheli etkinliklerin izlenmesini içerir. Kapsamlı bir siber güvenlik ekosistemi oluşturmak için üreticiler, hizmet sağlayıcılar ve son kullanıcılar arasındaki iş birliği şarttır.

Yanılgı 4: Uyum tek seferlik bir çabadır.

Çoğu kuruluş, yanlışlıkla uyumluluğu devam eden bir süreç yerine tek seferlik bir çaba olarak görüyor. IoT siber güvenlik tehditleri sürekli olarak gelişmektedir ve uyumluluk gereksinimlerinin, ortaya çıkan riskleri ele alacak şekilde sürekli olarak izlenmesi ve güncellenmesi gerekmektedir. Düzenli güvenlik açığı değerlendirmeleri, sızma testleri ve güvenlik denetimleri, potansiyel güvenlik açıklarını belirlemek ve azaltmak için çok önemlidir. Kuruluşların, uyumluluk çabalarının etkili kalmasını sağlamak için en son endüstri standartları ve en iyi uygulamalar hakkında da bilgi sahibi olmaları gerekir.

Yanılgı 5: Uyumluluk mutlak güvenliği garanti eder.

IoT siber güvenlik standartlarına uygunluk, mutlak güvenliği garanti etmez. Uyumluluk çerçeveleri güvenlik önlemleri için bir temel oluştursa da olası tüm tehditleri ve güvenlik açıklarını hesaba katamaz. Kuruluşların, korunan verilerin değeri, ihlalin potansiyel etkisi ve saldırı olasılığı gibi faktörleri göz önünde bulundurarak siber güvenlik konusunda risk temelli bir yaklaşım benimsemesi gerekiyor. Genel güvenlik duruşunu geliştirmek için şifreleme, ağ bölümleme ve izinsiz giriş tespit sistemleri gibi ek güvenlik önlemleri uygulanmalıdır.

Sonuç olarak, IoT siber güvenlik uyumluluğunu çevreleyen yaygın yanlış anlamaları anlamak, birbirine bağlı cihazlarını ve ağlarını korumak isteyen kuruluşlar için çok önemlidir. IoT cihazlarının siber suçlular için çekici hedefler olduğunu kabul etmek, belirli uyumluluk önlemlerine olan ihtiyacı anlamak, ortak sorumluluğu kabul etmek, sürekli uyumluluk çabalarını benimsemek ve risk temelli bir yaklaşımı benimsemek, güçlü IoT siber güvenlik uyumluluğunu sağlamaya yönelik temel adımlardır. Kuruluşlar bu yanlış anlamaları ortadan kaldırarak IoT altyapılarını daha iyi koruyabilir ve potansiyel riskleri azaltabilir.

spot_img

En Son İstihbarat

spot_img